BÖLÜM 1
Heyecanımdan üç gündür kısa şekerlemelerin haricinde zerre uyuyamadım. Dile kolay yirmi yıl üç ay on iki gündür mapustayım. Umutlarımı cehennemin en derinlerine gömdüğüm, mümkün değil daha da gün yüzü görmem dediğim bu karanlık delikten sabaha azat oluyorum. Aslında uykumu kaçıran dışarıya çıkacağımın sevinci değil; korkusu. On dokuz yaşında girdiğim bu yerden kırk yaşında çıkıyorum.Ben çoktan dışarıyı unuttum.Dış yaşamla ilgili hatırladığım o kadar az şey var ki; onlar da buğulu,siyah beyaz. Silik,hayal meyal. Çok geride kalmışlar . Şimdi ödüm kopuyor buradan çıkacağım diye. Benim için tüm dünya bu kırk metrekare dubleks koğuş ve her gün koyun gibi sayıldığımız otuzüç koğuş arkadaşlarım.
Okumaya devam →