BÖLÜM 1
Denizden nefret ediyorum.Uçsuz bucaksız denizden daha da nefret ediyorum. Yer gök su. Dümdüz.Herşey aynı. Tek renk.Mavinin tonları. Elimde dürbün ,kahverengiye çalan bok rengi güvertede engin mavilikleri taramaktan bıktım.
Dev transatlantik kargo gemisindeyim. Sıra sıra istiflenmiş değişik renklerdeki konteynırların üstünden denizi tarıyorum. Mavi deryada koca kargo gemisi bir yaprak misali salına salına gidiyoruz. Her yer aynı. Yer mavi, gök mavi her yer su,leb i derya.
Ne koklayacak bir çiçek,koparacak dal,basılacak bir çim var. Soğuk demirden başka bir şey yok. Bastığın demir,tuttuğun demir. Kirli,soğuk,boyaları dökülüp paslara bulanmış demir. Su neyse de en çok bundan nefret ediyorum. Gemide değil sanki bıçak sırtındayım. Dokunduğum her yer içimde yararlar açıyor.Ailem gözümde tütüyor. Toprak kokusunu, çamuru, kiri tozu özledim. Bu özlem içimi alev alev yaksa da ben bu metal yığınında yaşamak zorundayım.
Okumaya devam →