Öykü

ÇİLEHANE

Karanlık.Karanlık.Koca zifiri kapkaranlık.Allahım bu nasıl bir işkence.Sanki ana rahmine geri
dönmüştü, ama bu sefer bilinci yerindeydi. Otuz üç yaşında kendini bulmaya
çalışırken,tökezlemiş yaşamdan kopup tekrardan rahmin içine girivermişti.Hemde öyle
dokuz ay falan değil tahminen iki yada üç gün anca olmuştur ama karanlık kendisinden
herşeyini almıştı. Artık düşünemiyor,durduğu yerde duramıyor hatta nefessiz kalmış ,soluk
bile alamıyordu.

Okumaya devam →

Öykü

KILÇIK SABRİ

2.Ağır ceza hakimi Erdem Saltık önündeki dosyadan kafasını kaldırmış iki jandarmanın
arasında sanık bölümünde süklüm püklüm duran Sabri Bağcık adındaki zanlıyı inceliyordu.
Tecrübeli kart hakim bugüne kadar nice davalara bakmıştı. Arkadaşları ile konuşmasında
artık hiçbirşey beni şaşırtmıyor,yalanı dolanı,şaşırtma amacını ; kısaca lep demeden
leblebiyi hemen anlayabiliyorum diye övünürdü. Yeterki adamın bir dosyasına ,geçmişine
bakayım yeter derdi.
Okumaya devam →

Öykü

YUMURTAŞ

_ Len Hasan bu taş nasıl patlayacak yumurta gibi ?diye sordu .Hasan
_ Ne bileyim ben abi ya kime ne zararı varsa burda kendi kendine durup duru işte.dedi
Kamyonetten ölçüm cihazlarını alet edevatları indiren Yavuz
_ Abi burası tam tünelin çıkışına denk geliyormuş bundan dolayı tepe traşlanacak ilerde
heyelan falan olmasın diye dedi.Kamyonete Yavuz a doğru dönen Levent ustabaşı
_ Eksik olma ya Yavuz bilmiyorduk sayende öğrenmiş olduk dedi imalı imalı Hasan
_ Dünkü bok cin olmadan adam çarpmaya başlamış ,sanki biz bilmiyoz neden
patlatacağımızı gel len madem çok biliyon bi gösterive bakem dinamiti neresine sokcez bu
daşın diye Yavuz’a bir göz attı.

Okumaya devam →