Kırıldı gün ışığı yan yan gelir oldu eylül zamanlarında.Yazdan kalma sıcaklığından ödün vermese de Antalya günleri biliyorum bunlar son banadura yani patlıcan sıcakları . Gündüz bunalsam da balkonda bekler oldum akşam meltemlerini. Hasretim nemsizliğe,klimasız nefes almaya azıcık bir esintiye. Bir eylül akşamında balkonda ürperten meltemin kucağında yazıyorum.
Okumaya devam →Çıtırlar
Bu kategoride ortalama 5-10 dakika okuma süresi olan kısa öykülerimi okuyabilir veya indirebilirsiniz. Keyifli okumalar.
İKİ PARMAK
_ Ama harcı yatırma mışsınız.
_ Ne harcı?
_ Kimlik değiştirme harcı. Hangi banka uygulaması kullanıyorsunuz?
_ Halkbank varda nasıl kullanılır ben bilmiyorum, eşim bilir. _ O zaman hemen cadde üzerinde PTT var oradan kimlik değiştirme harcı 130 tl yatırıp gelin. Teyze de bekleme salonunda otursun gelince araya sizi alırım.
Okumaya devam →ZİK ZAK
_ Ulen ben senin ananı….
_ Buğra!
_ Ya hanım görmüyor musun herifcioğlunun yaptığını? Şuna bak,şimdi göreceksin ebesinin
kini
_ Buğra dedim…
_ Ya tamam anladım.Len…
_ Buğra yeter yeteri varsa. Bırak kim ne yaparsa yapsın. Çocukların yanında küfür edip durma.
Okumaya devam →ÇOCUKLAR
Alemdir bizim köy. Elazığ’ın fazla uzağında değil hemen yanı başında. Kıraç arazi,ne hayvancılık,ne el sanatkarlığı ne de ticaret. Karşı köy ile rekabet halinde varsa yoksa okumak. Okumayan pek yok desem yalan olmaz. O avuç içi kadar köyden ne generaller, emniyet müdürleri, hakim avukat, doktor çıkmış söylesem inanmazsınız. Etiket, kariyer de cabası.
Okumaya devam →PAZARCI
Utanıyordum… Karacasu pazarında satmak için getirdiğim bir heybe öteberiyi gelirken yolda tökezlediğim için ayakkabım yırtılmış yamalı ucu delik çoraptan çıkan baş parmağım insanları hipnotize edercesine dikkat çekiyordu.Onu saklamak için kıvırmaktan kanım durmuş,ayaklarım uyuşmuştu.Üstüme üstüme gelen kalabalıktan bir an önce kaçıp yayladaki toprak evime dönmek istiyordum. Fakirdim. Gariptim. Kimsesiz hatta az da akıl yoksunuydum.
Okumaya devam →EŞEK FİRARDA
_ Hasan! Len Hasan!
Patika yolun hemen altındaki hasıllıkta nar kesen Hasan, Keleş Hüseyin dayının kendisine seslenmesi ile çıktığı nar ağacından öndeki dalları aralayarak
_ Buyur Üsen dayı
_ Hasan benim eşek geçti mi burdan?
_Yok dayı eşek meşek görmedim ben. Hayrola? _ Hayır. Hayır diyeceğiz gari nidelim? Dün bizim oğlan İzmir den geldi.O da gelmişken bizde narları keselim deyiverdik. Sabah Ayşe halan erkenden kalktı hamuru yoğurup ekmekleri düşürüp yemekleri yaptı.
Okumaya devam →